Eğer Konuşursam..

Alışık olunmadığı üzere , ne gecemi sabah etmek için yazıyorum ne de sigaram var şuan elimde. İşler eskisi gibi değil gibi yani. Kafamdakileri değil de kafamı dağıtmak için yazıyorum gibi. Başkalarına patlamamak için, içime buraya döküyor gibi.

Bilmiyorum belki bloga atmam bile çoğunu atmadığım gibi bu da kalır bilgisayarım gizli saklı bir köşesinde. Yazıyorum işte, neden yazdığım kime yazdığım belli olmayan bir öfkeyle.

Aslına bakarsanız şuan ki öfkemin sebebi iyi niyet diyebilirim. Hayatım boyunca kime iyi niyetli yaklaşsam, bunu öfkeme dönüştürecek şeylerle karşılaştım. Bir insanı koşulsuz sevip, ona koşulsuz sahip çıkmak, herkese karşı göğsünüzü ona siper edip onu korumak, o üzülmesin diye kendinizi param parça etmek falan işte tam benlik işler bunlar. En iyi ben yaparım bunları. Yaparım da ne olur?

Ben sesimi çıkarmadığım sürece , iyi niyetimle sustuğum sürece bunun kullanılmasından nefret ediyorum. Sanki bardak doldu da , o son damlayı bekliyor gibiyim. O kadar çok doldum ki, müsait bir yerde içimdekileri kusacak gibiyim. Yaşadıklarım, olgunlaştırmayı geçti adeta yaşlandırdı beni.  “Herkesi sabır konusunda olgunlaştıran biri vardır.” Sözü benim için çok net geçerli.

Sanki bütün şehirlerim işgal olmuş, son kalemin içerisinde direniyorum. Bütün düşmanlarım surlarımı zorluyor. Ortalık kan revan , ben bu savaştan galip çıkmaya ümitlenirken , en yakınım arkadan vuruyor gibi beni. Böyle bir yıkımın, enkazın içerisindeyim. Böyle de canım yanıyor.

Kendimden korkuyorum ilk defa. Konuşmaya başlarsam kimse altından kalkamaz diye. Eğer bir cümle edersem, her şeyi yıkıp atacak gibiyim. Ellerimle ağzımı kapıyorum. Gemileri yakmayı geçtim, limanları yıkacağım sanki.. Öyle bir sinir içimdeki. Yine de hala sabır deyip susuyorum. Çünkü biliyorum, eğer konuşursam bu rüya , kabusa dönüşecek. Eğer konuşursam herkesi bitirip, en son kendimi bitireceğim.. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Saat Sabaha Karşı 5

Herkesin içi karanlık ama ...

Eski Sevdalar