Yüreğimdeki mezarlık
Seni senden çok severken,mecnun olduktan sonra leylayı bulmasının kolay olduğunu anladım.
Uğruna yıllarımı heba eden bir çocukken,bir saniye sonra ölebileceğimi hatırladım. Ölümsüz sevmiştim ben seni. Ölümlere inat...
Bilirsin inatçıyımdır,kabul edemem,direnirim,savaşırım ama kaybettiğimde ise arkama dönüp hatalarıma bakmayı bilirim.
Hatalarıma baktığımda,en büyük hatamın, bir insana hiç gitmeyeceğimi hissettirdiğim anı gördüm. Bazılarına göre hata bile olmasa bu,en büyük hatamdı bu benim.
Herkese karşı inadımdın,direnişimdin,sol yanımdın. Sana her anım sen olsun derken, sen anılarım olarak kalmayı seçtin...
Bir gece dertten boğalacakken,bana dert olanın sen değil,kendim olduğunu anladım. Kendimi yıpratmaktan,üzmekten başka yaptığım bir şey yoktu. Ben yıkılacak adam değildim. Belki yokluğunda şiddetli sallandım ama hep dik durmaya çabaladım.
Her şeyi geçtim,içimde o kadar güzeldin ki onu senle kirletmeye kıyamıyordum. Kıyamadım. İçime kustum her şeyi. Üstünü kapattım. Yaşanmışlıkları unutmak yerine,eskiyle yaşamayı öğrettin bana. Yani kısaca,bitti diye üzülmeyi bırakıp yaşandı diye sevindim.
Ben tanrı dağıydım,sen ise gökte bulut. Biliyorsun işte bu hikayeyi. Ben hiç eğilmedim,sen ise hiç yaklaşmadın...
Belki bir daha kimseye güvenemeyeceğim ama bana güvenenleri de yarı yolda bırakmayacağım. Çünkü anladım,yolunu bilmediğin karanlık uzun bir yolda yarı yolda bırakılmanın ne olduğu....
Bir çıkmaz sokağa el ele girip sonra elimi bırakıp sen devam et demek gibiydi gidişin. Bilirsin,hep imkansızı severim. Bu sefer biraz daha ileri gittim,imkansızı denedim.
Benim imkanlarım yetmedi,senin kalbin...

Yorumlar
Yorum Gönder