Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

...Kaybedenler...

Resim
Biz; Büyük Kaybedenlerdeniz.. Belki de hiç kazanamadık biz.  Hiç bi zim olmayanları, bizimle beraber olmayanların gidişini kaybetmek sandık. İnsanların güler yüzüne aldanıp, her yüzümüze gülene kanıp yakın bildik kendimize. Saflıktan değildi bu, herkesi kendimiz gibi içten bilmemizden kaynaklanıyordu.. Sonra biraz büyüdük. Büyümez olaydık keşke. Büyüyünce anladık ki, hiç kimse göründüğü gibi değilmiş. Kimsenin bir yüzü yokmuş.Bukalemunun yapısına hayrandım ufakken.Ortama göre renk değiştirip, kendini gizleyebilmesini doğanın bize bahşettiği mucizelerden biri olarak görürdüm. Sonra büyüdüm. İnsanlar tanıdım.Bukalemundan daha iyi ortama ayak uyduran insanlar.Bunlar öyle renk değiştirmez üstelik. Karakter değiştirirler, başka biri olurlar adeta.Herkes tarafından sevilirler, hani şu popüler denilen çocuklar var ya, öyle olurlar genelde..  Biz işte bundan kaybettik be kardeşim.Siyaha beyaz, yalana doğru, çirkine güzel, harama helal demediğimiz, diyemediğimiz için ka...

..Yuvasız Kuşlar Misali..

Saat sana 1 var sevdiğim.. Her zaman olduğu gibi, seninle aramızda “bir”i var.. Aslında çok yakınsın bana, seni hissedebiliyorum… Nefesini yüzümde hissetmek, gülüşünün yarattığı depremi yüreğimde hissetmek, saçlarınla oynarken uyuya kalmak ya da kokunu içime çekebilirdim şuan. O kadar yakın hissediyorum sana kendimi.. Bunların hepsini yapabilirdim.. Eğer “bir” olmayı başarabilseydik.. Düşüncesi bile güzelmiş, en az sen kadar.. Gerçekçi olmam gerekirse, yine uyku tutmadı beni.. Yaktım bir sigara, devamını biliyorsun zaten… Kelimeler, cümleler art arda gelen sigaralar.. İnceden bir baş ağrısı da hissettirmiyor değil kendini.. Belki seninle bir bütün olabilirdik, sen ben değil; biz olabilirdik.. Bir ömür boyu öyle  de kalabilirdik.. Olmadı, yapamadık.. Farklı hayatları, farklı seçenekleri seçtik. İki yabancı olduk birbirimize.. Birbirimizin her şeyini bilen iki yabancı olduk seninle.. Sanırım seni sevmeyi ağır bir şekilde ödedim ben.. En yakınında hissettiğin insanın, sok...

Sensizlik dem vuruyor bugün sabaha..

Biliyorum.. Okumayacaksın belki bu yazdıklarımı, diğerleri gibi, anlamayacaksın beni, düşüncelerimi, yazdıklarımı , karaladıklarımı.. Olsun, hiç olmazsa “Vakit Öldürüyorum” diye teselli ederim bende kendimi.. Çoğu zaman sensizliğe karşı teselli ettiğim gibi.. Başka türlü vakit geçiremiyorum sanma sakın.. Çoğu zaman seni düşünerek geçiyor vakit.. Bazen akreple yelkovanın kovalamacası, bir fotoğrafında takılı kalmamla günü bitiriyor.. Çoğu zaman geceyi sabah ediyor düşüncelerim.. Çoğu zaman da sahipsiz bırakılmış bir piç gibi yapayalnız... Kimse anlamayacak gibi geliyor içimdeki boşluğu, kimseye tarif edemeyecek gibi.. Zaten konuşmaya ne mecalim var bu aralar ne de cesaretim.. Eskiden fırtınayla yaşardım ,ne yaşarsam yaşayım , eserdim, gürlerdim.. Şimdi öyle biri oldum ki yaprak kıpırdatmaya kıyamıyorum.. İnsan hayallerinden vazgeçecek olunca, içinde hep bir boşluk kalırmış.. Ama sen benim için farklısın. Sen bir hayalin gerçeğe gölgesini vurmasını gibi bir şeysin.. Gölgeyi görebiliyoru...