...Kaybedenler...


Biz; Büyük Kaybedenlerdeniz..

Belki de hiç kazanamadık biz. Hiç bizim olmayanları, bizimle beraber olmayanların gidişini kaybetmek sandık. İnsanların güler yüzüne aldanıp, her yüzümüze gülene kanıp yakın bildik kendimize. Saflıktan değildi bu, herkesi kendimiz gibi içten bilmemizden kaynaklanıyordu..


Sonra biraz büyüdük. Büyümez olaydık keşke. Büyüyünce anladık ki, hiç kimse göründüğü gibi değilmiş. Kimsenin bir yüzü yokmuş.Bukalemunun yapısına hayrandım ufakken.Ortama göre renk değiştirip, kendini gizleyebilmesini doğanın bize bahşettiği mucizelerden biri olarak görürdüm. Sonra büyüdüm. İnsanlar tanıdım.Bukalemundan daha iyi ortama ayak uyduran insanlar.Bunlar öyle renk değiştirmez üstelik. Karakter değiştirirler, başka biri olurlar adeta.Herkes tarafından sevilirler, hani şu popüler denilen çocuklar var ya, öyle olurlar genelde.. 

Biz işte bundan kaybettik be kardeşim.Siyaha beyaz, yalana doğru, çirkine güzel, harama helal demediğimiz, diyemediğimiz için kaybettik.Sevmediğimiz insanlara sinsice yaklaşamadığımız, onların yüzüne dost gibi gülmediğimiz, gülemediğimiz için kaybettik be kardeşim. Sevdiğimize dokunmaya kıyamadığımız, gözümüzden sakındığımız için..

Çoğu zaman yalnız kalmakla tehdit etti hayat bizi.Dost bildiklerimizin gerçek yüzünü gösterdi. Can bildiklerimizin, canımız üzerinden yaşadığını gösterdi..Hayat delikanlıydı yani. Belki zaman aldı ama kimin ne olduğunu gösterdi bize.Etrafımızda ki çoğu kişiden daha dürüst çıktı ki, diğerlerinin sahte yüzünü, geldi yüzümüze vurdu.Hani “kahpe hayat” diyorlar ya kardeş, işte o dünyanın en büyük yalanı. Kahpe olan hayat değilmiş kardeş.Kahpe olan düzenin insanlarıymış. Biz bu düzene ayak uyduramadık diye kaybettik kardeşim..

Çoğu zaman bir duble rakı dostumuz oldu.. Bir dal sigara.. Kıyıya vuran dalga.. Uçan kuş oldu dostumuz.. Sokak köpeği oldu bazen.. Ya da terk edilmiş yavru bir kedi..

Çoğu “insan” diye tanımlanan şeyden daha çok insanlık yaptı bize.

Rakı derdimizi anlattırdı bize, bir büyük oldu adeta.Sigara derdimizi paylaştı, dertlerimize dayanamadı kendini yaktı hatta J . Dalga kavuşmaya çalıştı bize hırçınca denizi yararak.Uçan kuş özgürlüğün değerini gösterdi bize düzenin insanlarına inat, gökyüzüne, istediği gibi kanat çırparak.Sokak köpeği yoldaş oldu bize, yanımızda yürüdü, yalnız bırakmadı bizi.Terkedilmiş yavru kedi, ailesi bildi bizi, hem sevdi, hem sevdirdi kendini.Doyulmayacak şekilde..

Kediler sadık değil derler ya hani.Hepsi düzenin insanlarından daha fazla sadık kalır, ona yardım eli uzatana..

İnsan bu doğanın başına gelen en kötü şeydir.Yok eder ,yıkar, yakar, kirletir.Ve en kötüsü hiçbir şeyin suçlusu değilmiş gibi devam eder..

Biz bundan kaybettik be kardeşim..

En ufak bir tartışmada, karşımızdakinin kalbini kırmaya korktuk.Tartışmadan sonra “acaba kalbi kırıldı mı?” sorusunu kendimize soramadan yapamadık.Kısacası kıyamadık.

Hani bir söz var ya; “Biz bu çağın fiyakalı kaybedenleriyiz..” diye.. İşte öyle be kardeş.Biz iyi sevdik, büyük sevdik, dürüstçe sevdik.Bundan dolayı fiyakalı kaybettik.Büyük kaybettik..

Belki başımızı hiç yere eğmedik biz.. Hep dik yürüdük evelallah. İşte böyle yürümek için kaybettik biz her şeyimiz.Bedelini ağır ödedik belki ama başka bedenlerin insanı olmadık.Başka bir yüzümüz olmadı bizim..

Son olarak ;

Düzenin adamı olmayan, yarınımız belli olmayan bu hayatta mertçe yaşayan, “Bu çağın fiyakalı kaybedenlerine” selam olsun..





Vaktini ayırıp, okuyan, bizi takip eden herkese teşekkür ederim, sağlıcakla kalın J

Yorumlar

  1. Anladık abi sağlam kalem tutuyorsun iyi yazıyorsun bize bu saatte neden paket bitittiriyosun :((:(((

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Saat Sabaha Karşı 5

Eski Sevdalar

Herkesin içi karanlık ama ...