Seninle Olmak..
“Seninle
olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
aynı şeyleri
seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. ve buradayken bile seni
çılgınca özlemek...”
Demiş şair…
Sanki beni yaşarcasına , dökmüş içindekileri kağıda.. Ölmeseymiş eğer ,
şüphelenirdim.. Acaba “aynı hatuna mı aşık olduk ? “ diye.
Neden böyle
girdim yazıya, inanın bilmiyorum.. Takip ederlerin( ki burada sevincimi sizle
paylaşmam gerek yayın başına +125 okuyucu ortalamasına yazmak beni gerçekten
mutlu ediyor. ) neyse ne diyorduk ? Hı. “Takip edenlerin” çoğunun bildiği gibi
ben yine sigaramı yakmış, listemden herhangi bir şarkıya çift tıklamış(M.F.Ö. -
Güllerin İçinden),gecemi gündüz ederken bir anda kendimi burada buldum. Sanırım
ondan oldu böylesine kopukça bir giriş..
Şair seninle
olmanın bütün yönlerini anlatmış ya hani, ben anlatamıyorum.. İçimde kalıyor
çoğu zaman demek istediklerim.. “Seni
benim kadar sevmeyen biri , sana benim diyemediklerimi diyebilir.” Cümlesi, en afilli aşk cümlelerinden biri
bence. Çünkü bende durumlar böyle ya, onun gölgesine saklanma çabalarındayım
işte.
Bence seninle olmak , gökyüzünü
istediğin kadar maviye boyayabilmek..
Bence seninle olmak , uçurtmanı
istediğin kadar yüksekte uçurabilmek..
Bence seninle olmak , kuş olup
istediğin yere uçabilmek..
Hayat bu
kadar kısa, kelebeklerin bir günlük ömrü varken, tanrının seni benim karşıma
çıkarması, alkolü bırak da namaza başla demesi gibi bir şey sanırım. “İliklerime
kadar seviyorum” cümlesini daha önce hep abartılı bulurken, şu sıralar içinde
bulunduğum durum bana gereken cevabı veriyor..
Aslına
bakarsanız, ”seninle olmak” kolay. Bence önemli olan “Senin olarak kalmak”.
Çünkü insan hayatında gerek arkadaş gerek sevgili olarak sayısızca insan gelip
geçiyor. Hepsi hayatının bir dönemin de “seninle oluyor” ama geride kalıcı
olanlar “dost” ve “hayatının kadını” oluyor.. Yani benim tabirimle “Senin
olarak kalıyorlar”.
“seninle
olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
seni
kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut
denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. sevgili yerine yıllarca
dost kalmayı başarmak. yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. kanadıkça
tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.”
Demiş yine
aynı şair.. Bu sefer öyle bir yazmış ki, bize söylenecek bir şey bırakmamış..
Eline, kalemine sağlık diyelim.. Başka bir yazıda görüşmek üzere, severek kalın
J
Yorumlar
Yorum Gönder